AB’den Suriye’ye 2,5 milyar euroluk taahhüt

Avrupa Birliği (AB) Komitesi Lideri Ursula von der Leyen, AB tarafından düzenlenen Suriye bahisli 9. Brüksel konferansının açılışında konuştu.

“Suriye, yeni bir ülke. Bugün Suriye halkının hayalleri ve hasretleri artık askıya alınmış değil. Suriye’nin umudu on yıllardır birinci kere gerçeğe dönüşebiliyor.” tabirlerini kullanan von der Leyen, Esed rejiminin devrilmesinden yana yeni idare tarafından birçok cüret verici adım atıldığını söyledi.

Von der Leyen, 6 Mart’ta Lazkiye’de meydana gelen olaylara değinerek, “Suriye otoritelerinin failleri adalete teslim etme, azınlıkları muhafaza ve kapsayıcı bir hükümet kurma taahhüdü uzlaşma için hayati ehemmiyet taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“İyileşmeyi desteklemek istiyoruz”

AB’nin sürece yapan katkı vermeye hazır olduğunu vurgulayan von der Leyen, şöyle devam etti:

“Bu gayeleri ve başarılı bir geçişi desteklemek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Bugün burada bu yüzden toplandık. Suriye halkının her adımda yanlarında olacağımızı bilmesini istiyoruz. Bu yüzden, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’nin birinci sefer ortamıza katılması çok değerli.”

Şeybani’ye hitap eden von der Leyen, “Halkınızın muhtaçlıkları ve devlet kurumlarını yine inşa etme planlarınız hakkında sizden bilgi almak istiyoruz. Kapsayıcı bir siyasi geçişe hakikat attığınız her yeni adımda, sizinle birlikte ilerlemeye hazırız. Avrupa üzerine düşeni yapmaya hazır” dedi.

Von der Leyen birinci olarak en acil ve insani muhtaçlıkları ele almaya devam edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Sosyo-ekonomik güzelleşmeyi desteklemek istiyoruz. Kapsayıcı bir siyasi geçişi de desteklemek istiyoruz. 1,5 milyon Suriyeli bu yıl ülkelerine geri dönebilir. Şu anda Suriye içinde yerinden edilmiş olan iki milyon kişi daha potansiyel olarak meskenlerine dönebilir. Bugün, mesken sahibi ülkeler ve Birleşmiş Milletler kuruluşlarıyla birlikte bu süreçte onlara takviye olmak için çalışıyoruz. Temel hizmetler yine sağlanmalı. Elektrik günde yalnızca birkaç saat kullanılabiliyor. Kâfi içme suyu yok. Suriyeli çocuklar okula geri dönebilmeli. Tüm bunlar olağan ve onurlu bir hayatı tekrar inşa etmek için hayati kıymet taşıyor. İster hala yurtdışında olsunlar, ister konuta dönmeye karar versinler, Suriyelilerin daha fazla dayanağa muhtaçlığı var. Bugün 2025 ve 2026 için ülkede ve bölgedeki Suriyelilere yönelik taahhüdümüzü 2,5 milyar euroya kadar çıkarıyoruz. Bugün burada bulunan herkesi birebirini yapmaya çağırıyoruz. Zira bu kritik vakitte, Suriye halkının bize her zamankinden daha fazla muhtaçlığı var.”

Yeniden yapılanma için gerekli yatırımları çekmek için ülkeye dayanak verileceğini lisana getiren von der Leyen, “Suriye, Orta Doğu’nun ekonomik güçlerinden biriydi. Yeni bir Suriye’nin güzelleşmesi ve büyümesi için ortak olmak istiyoruz” dedi.

“AB 2025 için 720 milyon eurodan fazla taahhütte bulunuyor”

AB Dış Münasebetler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da “bugün Suriye için yeni bir sayfa açıldığını” söyledi.

Kallas, AB’nin taahhütlerini şöyle bildirdi:

“Bu bağlamda, bugün AB’nin 2025 için 720 milyon eurodan fazla taahhütte bulunuyor olmasından memnuniyet duyuyorum. Bu, Suriye’deki nüfusun yanı sıra Lübnan, Ürdün ve Irak’taki Suriyeli mülteciler ve onların savunmasız konut sahibi topluluklarına da takviye sağlayacaktır. Bu, geçen yılki taahhütlere kıyasla 160 milyon eurodan fazla bir artışa denk geliyor. Türkiye’deki Suriyeli mülteciler ve savunmasız mesken sahibi topluluklara yönelik 2025 için 750 milyon euro taahhütte bulunuyoruz.”

Bu konferansın yalnızca taahhütlerden ibaret olmadığını vurgulayan Kallas, birebir vakitte kapsayıcı bir Suriye için kolektif dayanak iletisi verildiğini vurguladı.

Suriye bahisli Brüksel konferansları

AB’nin 2017’den bu yana her sene düzenlediği Suriye bahisli Brüksel Konferansının dokuzuncusu “Suriye’de geçiş sürecinin muvaffakiyete ulaşmasını sağlamaya yönelik gereksinimlerin karşılanması” temasıyla düzenleniyor. Konferansa Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz katılıyor.

AB geçen yılki konferansta 2,12 milyar euroluk taahhütte bulunmuş, tüm iştirakçilerin toplam hibe ve kredi ölçüsü ise 7,5 milyar euro olarak duyurulmuştu.