ABD’nin borç limitine ulaştığında yeni borçlanma yapamaması nedeniyle mali yükümlülüklerini yerine getirememe riski bulunuyor. Bu türlü bir risk mevcut olsa da ne vakit gerçekleşeceği belgisiz olduğu için bu tarih “X günü” olarak isimlendiriliyor.
Bipartisan Policy Center’dan yapılan açıklamada, ABD’nin mali yükümlülüklerini tam ve vaktinde yerine getiremeyeceği varsayım edilen “X tarihinin” Kongre’nin harekete geçmemesi halinde muhtemelen temmuz ayı ortası ile ekim başı ortasında gerçekleşeceğinin öngörüldüğü aktarıldı.
Bu yıl X tarihini etkileyecek çeşitli faktörler ortasında birinci ve en kıymetlisinin mevcut vergi döneminden elde edilen gelir olduğu belirtilirken, nisan ayının vergi gelirleri açısından her vakit kritik bir ay olduğu belirtildi.
Açıklamada, düşük olasılıkla da olsa vergi dönemi tahsilatlarının beklentilerin çok altında kalması halinde, haziran ayı başında X tarihi görülmesi riskinin artabileceği vurgulandı.
Mevcut afet yardım çalışmalarının ölçeği ve kapsamı ile haziran ayında kasırga döneminin başlamasının kıymetli dalgalanmalara yol açtığı anımsatılan açıklamada, “Ekonominin gücü, gümrük tarifelerinden elde edilen yeni gelirler ve Kongre ile Hükümet Verimliliği Departmanı tarafından planlanan harcama yahut ayarlamalardaki değişiklikler ve bunların zamanlaması da bu yılki varsayımları etkileyebilir” değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, kanun yapıcıların borç limiti konusunda ne vakit harekete geçecekleri konusundaki belirsizliğin, ABD’de daha fazla ekonomik istikrarsızlığa yol açarak ülke genelindeki aileleri ve işletmeleri etkileyeceği tabir edildi.
“Borç limitini ele almak öncelik olmalı”
Bipartisan Policy Center Başkanı Margaret Spellings, konuya ait değerlendirmesinde, mali sorumluluğun sadece mali felaketlerden kaçınmak değil, ekonomik istikrarı sağlamak ve faturaları vaktinde ödemek olduğunu vurguladı.
Bu yılın, ABD’nin inanç ve prestijini riske atmadan mali meskenini tertibe sokmaya başlamak için birçok fırsat sunduğuna işaret eden Spellings, “Politika yapıcılar, borç limiti çekişmelerinden ve bunun ekonomimiz üzerindeki tesirlerinden kaçınmakla başlayan sorumlu bütçe uygulamasına bağlı kalmalıdır” tabirini kullandı.
Bipartisan Policy Center Lider Yardımcısı Shai Akabas, kanun yapıcıların borç limiti konusunda harekete geçmeyi erteleyemeyeceklerini belirterek, “2025’te Kongre’nin işi başından aşkın, lakin borç limitinin X tarihinden çok evvel ele alınması şu anda öncelik listesinin en üst sırasına yükselmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Borç limiti
ABD’de borç limiti, “ABD hükümetinin mevcut yasal yükümlülüklerini yerine getirmek için borçlanma yetkisine sahip olduğu toplam para tutarı” manasına geliyor.
ABD Hazinesi, Kongrenin maddeyle belirlediği limite ulaşılıncaya kadar borçlanma yetkisine sahip bulunuyor.
Borç limitine ulaşılması halinde federal hükümet borç ölçüsünü artıramıyor, yalnızca elindeki nakdi ve gelen gelirleri harcayabiliyor. Limitin artırılması için Kongreden yasa geçirilerek müsaade alınması gerekiyor.
ABD’de federal hükümet son olarak 2023’ün başlarında 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmıştı. Borç limiti, ABD Kongresinde aylar süren müzakerelerin akabinde Haziran 2023’te 1 Ocak 2025’e kadar askıya alınmıştı.
Borç limiti, kelam konusu düzenlemede belirlenen müddetin dolmasıyla 1 Ocak prestijiyle tekrar yürürlüğe girmişti.
More Stories
“Çin, 2030’a kadar yapay zekada ABD’yi geçmeyi hedefliyor”
Piyasa Mart’ta yıllık yüzde 38,54 TÜFE artışı bekliyor
Bakır 10 ay sonra rekor tazeledi